Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Biri Yalnızlık Mı Dedi?

Merhaba arkadaşlar biliyorum yine geç kaldım belki bu çoğunuzun umurunda değil ama ben yine de özrümü diliyorum kusura bakmayın.Geç yazmamın sebebi aman aman oturup da konu bulamamak değil  tabi ki her zaman ki gibi yayınıma başlarken hazırlıksızım.Kulağımda müziğim kucağımda bilgisayarla sizlere ulaşmam için gerekli olan köprüyü tamamlamış oluyorum.Her insanın kötü zamanları olur bu doğru ama öyle anlar gelip dayanır ki kapımıza elimizde avucumuzda bulunan her şeyimizi bizden alır götürür.ne inancımız kalır elimizde ne de tutunacak bir dalımız.İyi hoşta böyle durumlarda ne yapılmalıdır ? Yapılabilecek tek bir şey vardır o da yakınlarınızın sizi kaldığınız yerden kaldırmak ve tekrar devam edebilmeniz için size biraz inanç vermesi gerekir. Uğruna gidilebilecek ,hatta ona inanacak bir şey varsa elinize o zaman sanki bu hayat senin için yeniden başlıyorcasına heyecan  dolar. Buraya kadar her şey güzeldi peki ya yakınlarınız sizi o karanlıktan çekip almak yerine karanlığa doğru itiyorsa ne

Uzun Bir Aradan Sonra

Merhaba arkadaşlar. Biliyorum uzun zamandır yazamadım ama malumunuz ki üniversite sınavlarını atlatmamız gerekiyordu. Bu senede şansımızı deneyelim dedik. Hazır giriyorken hazırlıklı girelim diye çalışmak için bloğu biraz ihmal ettim. Sınavı atlattıktan sonra daha fazla ayrı kalmamak lazım diye düşündüm. Bundan sonra düzenli bir yayın serisi oluşturmaya özen göstereceğim. Bundan önceki yayınlarımda aklıma gelen konularda eleştiriler yazıyordum veya küçük öykücükler yazıyordum anlayacağınız dengesiz yayınlar olusturuyordum ama bundan sonra daha düzgün ve daha kararlı yayınlar oluşturmaya çalışacağım. Bidaha ki sefere görüşünceye kadar allahaısmarladık

İkinci Büyük Ders...

Gel zaman git zaman yüreği bedeninden büyük olan bu çocuk artık büyümüştü. Okul yaşı gelmişti ama o daha bu zaman gelmeden önce hep düşündüğü bir şey vardı. Büyük adam olacağına, kimsenin başaramayacağı işler yapacağına, o evde gördüğü boyu kadar olan ansiklopedilerde boy boy fotoğraflarının olacağına, sayfalarca hayatı ve imza attığı başarılarının anlatacağına  düşünüp dururdu. Bunlardan hiç biri olmasa bile kendisini diğer insanlardan ayıracak bir özelliğinin olacağını düşünürdü. Hatta bu özelliğinin o yaşlardan itibaren peşine düşmüş onu arıyordu. Okula başlama yaşı daha gelmemiş olmasına rağmen onu bir yaş önceden kaydettirdiler. Yaşıtları ondan küçüktü. Evet siz şimdi sorarsınız yaşıtları nasıl küçük olabilir diye. Çok basit. O çoğu yaşıtlarının yapamadıklarını yapıyor ve aynı zamanda (sınıf ) arkadaşlarından (zeka yaşı olarak )bir yaş küçük olmasına rağmen sınıfın en iyilerindendi. İlk başlarda bocalıyordu. Çok yavaş yazı yazıyor, arkadaşları ikişer ikişer , üçer üçer istenilen s

Küçük Yürek...

Öyle bir yürek düşünün ki öyle boşlukta öylesine yalnız. En yakınları bile ona en uzakken içinde bulunduğu durum ona acı vermesin. Çocukça mutluluğunun ve huzurunun bozulduğu zamanlardı. Onun için hayat daha "HAYAT" kadar büyük ve acımasız değilken ilk kez göstermişti gerçek yüzünü ona(hayat). Hayattan yediği o ilk darbe sersemletmişti onu daha ne olduğunu anlayamadan arka arkaya gelecek lan darbelerden haberi yoktu. O ilk darbeden sonra düşüyordu  tertemiz yüreğini kirleten o acılar kalbinin derinliklerine. Evet derinliklerine. Çünkü o en küçük bir durumda olanları içine atıyor ve attığı yerden çıkarmamak üzere orada saklı tutuyordu. Durduk yere olanları kafasına takmıyordu üsteleyip olayların üstüne gitmiyordu yaptığı tek şey susup olanları içine atmaktı. Çünkü daha etrafında neler döndüğünü anlayamamış, doğru bildiği her şey ( arkadaşları dostları ve her şeyden önemlisi kendine dost bildiği o hayat artık o hayat değildi ) bir anada yanlışa dönmüştü . Amacı ilk darbeyi sind

İçinde Bulunduğumuz Durum (2)

İlk yayınımda o ÇOK ÖNEMLİ OLAN SINAVa değinmiştik. Bu yayınımda ise genellikle lise döneminde okutulan gereksiz dersleri ele alacağım. 9. sınıftan itibaren başlayacak olursak nerde gereksiz lüzumsuz ders varsa okutuluyor. Neymiş arkadaş öğrencinin bölüm seçebilmesi için her dersi görmesi gerekiyormuş. Tamam eyvallah da adam SBS'den yeni çıkmış 3-4 yıl sınav stresi yok iyice kendini salıyor üstüne birde yapabildiği , yapamadığı ne kadar ders varsa hepsinin altında eziliyor. Kendisine göre zirvede olan bir öğrenci durumun böyle olacağını bilemediği için kendini yerlerde buluyor haliyle. Hadi iyi kötü 9.sınıfı bitirdi diyelim. 10. sınıfta alan seçiliyor. Ne seçtiğini bilmeden zorunlu dersler diye doldurtuyorlar öğrenciye kağıdı yolluyorlar. Sayısal öğrencisinin tekrar tekrar coğrafya görmesi saçmalıktan başka birşey değil11.sınıf da bölüm derslerinden çok gereksiz dersler var. Mesela sosyal etkinlik dersi sadece müdür yardımcısı geliyor ve sadece kitap okuyabilirsiniz diyiyor bari g

İçinde Bulunduğumuz Durum

Biz insanlar hep uğraş içindeyiz.hep bir planlar , hep bir şeyleri halletmeye çalışırız ama bu işler asla planladığımız gibi yada hayal ettiğimiz gibi gerçekleşmeye bilir. işte hayat ta bu dur zaten sen planlar yaptıkça başına gelen şeydir hayat. şimdi benim açımdan düşünecek olursak. Durmaksızın devam eden bir yarışın parçasıyım. benim gibi milyonlarca kişinin içinde bulunduğu yarışta bulunma sebebimiz GELECEĞİMİZİ  palanlamakmış. Bu yarışta değişen tek şey yarışçılar. Bugün yarışan bensem yarın başkası ama sistem hep aynı.Herkes bir şeylere zorlanıyor ve hiç sorgulamadan o eylemleri gerçekleştiriyoruz. Bunlardan biride bu yarışı herkes gibi oynayarak tamamlamaz san bir geleceğin yokmuş gibi gösterilmesi.  Biz de "Hı madem öyleymiş bizde öyle yapalım " diyerek herkesin yaptığını yapıyoruz. Evet bunları bende yaptım belki ama gerçekleri gördükten sonra keşke yapmasaydım diyiyorum. Mesela bizi kurtaracak olan şey çok ders çalışmak mı ? HAYIR kesinlikle değil. Herkes birbirin

Merhaba...

Arkadaşlar burada sizlerle yazılarımı ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum baş koyduğum bu yeni yolda desteklerinizi esirgemezseniz sevinirim .